Hüzün silsilesi |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Yaşamın Çarkı
Ne varsa sana ait, bugün burada yatağımda... Bir daha gitmeyecek birer misafir gibiler. Sadece ufak bir örtü var üstlerinde, biraz ince, yıpranmış, biraz da siyaha çalan hani o tozlarını herkese göstermeye meyilli olanlardan. Örtü hafif.. Örtü eğreti.. Örtü titrek... Aslında örtü hepsinden önemlisi yorgun, sana ait olanları saklamaktan bitkin birazda. Ama yinede inatçı.. Tıpkı senin gibi... Ben mi? Bense geceye kapılmışım, biraz da afallamışım... Onu ararken düşüp kalkmışım çokça... Kanayan yerlerime aldırmamışım... Puslu havayı yaran sokak lambalarından medet ummuşum, olmamış.. Uzunca bir süre dolunayı beklemişim... Nafile... Hatta, hani o nefret ettiğim ışıklı billboardlar var ya onlara bile sığınmışım, arkalarını dönmüşler yokmuşum gibi... Örtüyü yerinden edecek bir tutam aydınlığı vermemiş kimse.
Umut yine yerini yorgunluğa terk eylemiş... Zaten en iyi bildiği şey o değil mi? Yorgunluk bedenimi yatağa sürüklemiş yakamdan paçamdan... Yatağın soğukluğu beynimin kıvrımlarına yayılmış, ellerimin saçlarına dolanmasına nispet yaparcasına... Soğuk, düşünceleri bulanıklıktan aydınlığa çıkarmış... Aydınlık!?
Evet... Yaşam ilk defa taşları düzgün dizip piyonlarını en doğru biçimde sürmüş ileriye... Herşeyi planlamış. Hem de ilk defa mutluluk için... Aydınlığın değerini anlatmak için önce iyi savunmuş "şah"ını, sonra hissettirmeden yollamış atlarını... Atlar sırtlarında "aydınlığı" taşımış, gelip bırakmış odama...
Örtü gitmesi gerektiğini anladı aydınlığın gözlerine bakınca.. Yorgun ama mutlu... Görevini yaptığı için huzurlu... Sana ait herşey yatağıma saçıldı onun gidişiyle, bedenime bulaştı hepsi...
Biryerelere tutundular sıkı sıkı... Hayat gerçeğe perdesini çekmedikçe gitmeyede niyetli değiller... Zaten gitmesinlerde...
:cMc:
" sen de hoşgeldin"...
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 14 ziyaretçi (16 klik) kişi burdaydı!
Copyright © 2008 by cMc
|
|
|
|
|
|
|
|